26 Temmuz 2009 Pazar

neden sadece milletvekilleri

Anasindan dogdugu günden itibaren hasta bakici, ebe, hemsire, odaci ve hastane görevlilerinden firça yemekle hayata baslar yurdum insani. Günler su gibi akar geçer. Ilkögretime ayak basar basmaz hademe, ögretmen, müdür muavini, müdür, müfettis firçalariyla hayata devam eder. Ergen sayilacak seviyeye geldigi zaman, tam hayati anlamaya ve sorgulamaya baslarken askerlik görevi gelir çatar.||Orasini anlatmaya hiç gerek yok. Kendisinden üç gün önce gelmis adamdan tutunda, Generaline kadar aradaki bütün rütbelerden firça yemeye devam eder yurdum insani. Hayatin bundan sonrasi tam bir iskencedir; firçalar mütemadiyen devam eder.||Çalistigi isyerindeki patronu, Vergi Dairesindeki memurlar, ASKI'deki su görevlisi, TEDAS'taki Endeks okuyucusu kisaca sivil veyahut askeri bürokrasinin bütün kademelerinden firça bazen yüksek dozda, bazen vasat düzeyde devam eder gider.||Ülke sathinda simdilik firça yemedigi ancak, firça atmaya aday tek kamu görevlisi Milletvekilleridir. Öyle ki, Ülkemizde maasi tartisilan, aldigi maasin miktari fazla bulunan (kamu maas siralamasinda 15. sirada), yine Milletvekilleridir.||Dokunulmazlik tartismasinin tek hedefi, dokunulmazlik zirhi bulunan onlarca makama ragmen hedef sadece Milletvekilleridir.||Mizah dergilerinin, karikatüristlerin, sted-up'çilarin en fazla dalga geçtikleri kamu görevlisi Milletvekilleridir.||Toplumun en çok yalan söyledigi iddia edilen kesimi yine Milletvekillerinden baskasi degildir.||Bunca itham gerçegi ne kadar ifade eder,tartismak lazim.||Kanaatimce bu durum bir zihniyet çarpikliginin ifadesidir. Bir takim Milletvekillerinin yanlis islere tevessül etmesi bu zihniyeti hakli çikartmaya yetmez. Eger öyle olsaydi,herhangi bir meslekteki yanlis insanlarin faturasini hepsine keseceksek, diger kamu görevlilerine bu kurali neden uygulamayiz?||Mesela ISKI'yi batiran Ergün GÖKNEL'den dolayi ondan sonra gelen ISKI Genel Müdürlerini neden karalamiyoruz, Emlak Bankasini batiran Engin CIVAN'dan dolayi ondan sonra gelenleri niçin karalamiyoruz? Demek istedigim bürokrasinin en küçük biriminde görevli sahislara karsi göstermekten imtina ettigimiz tepkilerin, kat kat fazlasini hak eden hak etmeyen Milletvekillerine karsi, bazen tadini da kaçirarak göstermek hakkaniyet ilkesi ile bagdasir mi ?||Bence bu çarpikligin arka planinda;||Üç dört defa askeri darbe görmüs, jandarma dipçiligini devamli ensesinde hissetmis, Basbakani haksiz yere asilirken bile ses çikartmamis Cumhuriyet tarihinin ilk kurulan partisi CHP'nin ilk tüzügünde "Hakimiyet kayitsiz sartsiz milletindir" fakat bu millet hakimiyeti CHP eliyle kullanir vecizesini sineye çekmis, bu ülkeye komünizm gelecekse onunda biz getiririz sözüne eyvallah demis, kendi halkini adam yerine koymayan bir Cumhurbaskanina(A.Necdet SEZER) kamuoyu yoklamalarinda en güvenilir payesini vermis bir milletin ezikligi vardir.||Bu eziklik Milletvekili asagilamalariyla kendisini kamufle etmeye çalismaktadir. Tabii ki Milletvekili elestirilecek, yanlis yapanlarin siyaset sahnesinden derdest edilmesi için birey olarak elden gelen yapilacak, ancak insaf ölçüleri içerisinde, çifte standarttan uzak, tüm kamu görevlilerini de içerisine alan genis perspektifli bir yaklasim içerisinde,||Unutulmamalidir ki, ülkenin kurtulusu siyaset ve siyaset kurumunun güçlenmesi ve itibarinin artmasi ile olacaktir.||Ülkeleri gelisime ve dönüsüme hazirlayan siyaset ve siyaset kurumudur. Siyasetçiyi bu denli küçük görmek siyaset disi güçlerin ekmegine yag sürmekten baska bir ise yaramaz.||Hülasa kamuoyu arastirmalarinda ne zaman ki TBMM en çok güvenilen kurum olarak karsimiza çikar bilin ki bu ülke kefeni yirtmistir..

Firça Sapi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder